Playlist

24 Ocak 2017 Salı

KISA ÖMÜRLÜ SERA GAZLARI YÜZYILLIK DENİZ SEVİYESİ YÜKSELMELERİNE SEBEP OLUYOR!

Ulusal Bilimler Akademisi Tutanakları’nda bu hafta yayınlanan bir bildiriye göre araştırmacılar, -atmosferde 1 ila birkaç on yıl arası yerini koruyan kısa ömürlü bileşenlerden kaynaklanan- metan, kloroflorokarbonlar gibi sera gazlarının kirlilik atmosferden temizlendikten sonra yüzlerce yıllık deniz seviyesi yükselmelerine sebep olabileceğini söylüyor.
 
(cr: Fotolia)
Simon Fraser Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde yapılan yeni bir araştırmaya göre, Dünya’nın sera gazlarını atmosfere salmayı tamamen durdurduğu bir gün gelse bile, kıyı bölgeleri ve ada ülkeleri, yüzyıllar sonra bile deniz seviyesi yükselmelerine maruz kalmaya devam edecek.

“Deniz seviyesinin biraz üzerinde olan Tuvalu gibi ülkeleri düşünecek olursanız, merak edilen soru bu ülkeler kötü sona gelmeden önce ne kadar emisyon yayılabileceğidir. Hemen yarın tüm emisyonları salmayı bıraksak/durdursak bile, çoktan kötü kaderleri çizildi mi?” diyor Massachusetts teknoloji Enstitüsü’nde Atmsferik Kimya ve İklim Bilimi profesörü, yardımcı yazar Susan Solomon. “İklim değişikliğinin ne zaman son bulacağını ve deniz seviyesinin daha ne kadar yükseleceğini anlamak için de bunlar ayrı bir nedendir.”

Kısa Süre Kalıp, Uzun Süreli Etki

Solomon’un çalışması da dahil birçok grup tarafından yapılan güncel çalışmalar gösteriyor ki; karbon dioksitin insan-kaynaklı olan emisyonları tamamen durdurulsa dahi, onlarla ilişkili olan atmosferik ısınma ve deniz seviyesi yükselmesi 1000 yıldan fazla daha devam edecek. –Temelde insanların zaman ölçeği üzerinde geri döndürülemez olan- bu etkiler, karbondioksitin alıkonma süresinden dolayıdır: Sera gazları baca ve borulardan salındıktan sonra yüzyıllar boyunca atmosferde kalabiliyor.
Karbon dioksitin tersine metan, kloroflorokarbonlar gibi diğer sera gazları çok daha kısa yaşam süresine sahiptirler. Bununla birlikte, yapılan önceki çalışmalar bunların deniz seviyesi yükselmesi üzerindeki uzun-süreli etkilerinin ne olduğunu tam olarak belirleyememiştir. Bu soruyu cevaplamak üzere Solomon ve arkadaşları on, yüz ve bin yıllar sonraki iklim değişikliklerini bulmak için -okyanus ve atmosfer dolaşımını temsil eden- EMIC(orta karmaşıklıkta topraklama sistemi) modelini kullanarak bir dizi iklim senaryoları geliştirmişler.

Bu model ile takım, -karbon dioksit, metan, kloflorakarbonlar ve hidroflorokarbonların insan-kaynaklı emisyonlarına karşılık olarak- ortalama küresel sıcaklık ve deniz seviyesi yükselmesini hesaplamıştır.

Araştırmacıların karbon dioksitle ilgili tahminleri diğerlerinin tahminleri ile örtüşmüş ve göstermiştir ki; Dünya 2050 yılından itibaren karbon dioksit salgılamayı durdursa dahi, gazın % 50’sinden fazlası sonraki 750 yıl daha atmosferde kalacaktır. Karbon dioksit emisyonla salınımları son bulduktan sonra bile deniz seviyesi artmaya devam edecektir.

Solomon’a göre bunun sebebi “okyanus durgunluğu”ndan kaynaklanıyor: Dünya, -karbondioksit daih- sera gazlarından dolayı ısındıkça sular da ısınıp, yayılıyor ve deniz seviyelesinin artmasına sebep oluyor. Kısa-ömürlü fazlardan kaynaklanan ekstra okyanus ısınmasını gidererek sonuç olarak deniz seviyesini azaltmak, son derece yavaş bir prosestir.

“Isı okyanusa girdikçe, derinlere ve daha derinlere iner ve sürekli bir termal genleşme ortaya çıkar.” diye açıklıyor Solomon. “Sonra da atmosfere geri transfer edilmek zorunda kalır ve serinlemesi için bu ısının uzaya geri ihraç edilmesi gerekir ve bu da yüzyıllar süren çok yavaş bir prosestir.

ENGELLEMEK

Bir iklim modelleme senaryosunda, araştırmacılar -Dünya’nın şu anki seviyede emisyon salgılamaya devam edeceği varsayımı ile 2050, 2100 ve 2150 yıllarında- deniz seviyesinin çeşitli metan emisyon senaryolarına cevaplarını değerlendirmişlerdir.

Üç ayrı senaryoda, metan gazı atmosferden çabucak temizlenmiş ve onunla ilgili atmosferik ısınma benzer bir oranda azaltılmıştır. Bununla birlikte metan daha sonraki yüzyıllarca yıl deniz seviyesi yükselmesine katkıda bulunmaya devam etmiştir. Üstelik araştırmalarına göre, Dünya metan emisyonlarının azalmasını bekledikçe, denizler yüksek kalmaya daha uzun süre devam edecektir.

“Şaşırtıcı bir şekilde, 10 yıllık yaşam ömrüne sahip bir gaz, kalıcı deniz seviyesi değişimlerine sebep olabilmektedir,” diyor Solomon. “Bu yüzden yalnızca emisyon salgılamayı durdurarak her şeyi sanayileşme öncesi duruma getiremezsiniz. Bununla çok uzun bir süre yaşayacaksınız.”

Araştırmacılar analizlerinde bir umut ışığı da bulmuşlardır. Kirliliklerle ilgili geçmiş mevzuatların deniz seviyesi yükselmesi üzerine belirgin bir etkisi olup olmadığını merak ederek araştırmacılar belki de en başarılı global iyileştirme çabası olan -1989 yılında 197 ülke tarafından kabul edilmiş uluslar arası bir antlaşma- ve dünya çapında ozon tabakasını incelten bileşenlerin emisyonlarını etkili bir şekilde engelleyen Montreal Protokolü’ne odaklanmışlardır.

Cesaret verici bir şekilde, araştırmacılar Montreal Protokolü’nün -kloroflorokarbonlar gibi kirleticileri kullanımdan kaldırarak ozon tabakasını koruma üzerine dizayn edilmişken- aynı zamanda yükselen denizleri durdurmaya da yardım ettiğini bulmuşlardır. Montreal Protokolü onaylanmış olmasaydı ve ülkeler kloroflorokarbonları atmosfere salgılamaya devam etseydi, 2050 yılı itibariyle Dünya 6 inç (=15,24 cm) fazladan deniz seviyesi yükselmesine maruz kalmış olacaktı.

Böylesine bir fark oldukça dikkate değer,” diyor Solomon ve ekliyor; “Bu, Montreal Protokolü’nün neden dünya için yapılmış oldukça iyi bir şey olduğunun bir diğer muazzam göstergesidir.”
Bildirilerinin sonunda araştırmacılar küresel ısınmayı durdurmak için yapılan çabaların yükselmiş denizleri çabucak tersine çevirmesinin beklenmemesini ve deniz seviyesi yükselmesinin uzun-dönemli etkilerinin ciddi bir şekilde düşünülmesi gerektiğine dikkat çekmiştir: “Bu çalışmanın ana politikası, deniz seviyesi yükselmelerinin kalıcı doğasının önceden yapılan azaltma çabalarının önemini arttırdığıdır.”


Kaynak: Massachusetts Teknoloji Enstitüsü
Yazının orijinali için tıklayınız: https://www.sciencedaily.com/releases/2017/01/170109190325.htm

Türkçe Çeviri: http://dunyaninyesili.blogspot.com.tr/
Devamını Oku »